16.5.12

PİPO-I




Değerli Pipo Severler,
Pipo içmek, her şeyin ötesinde bir zevk ve estetik tecrübedir. Bu yönünü koruduğu sürece o, kötü bir alışkanlığa dönüşmediği gibi, “bir sanat ve hayat tarzı” niteliğine bürünür. Bunun yanı sıra o, ünlü fizikçi Albert Einstein’ın ifadesiyle, “insani ilişkilerde sakin ve tarafsız bir yargıya ulaşmaya katkıda bulunur.” Sigara içmeye nispetle hayati ve ekonomik riskinin çok daha az olduğu ispatlanmıştır. Stresi azaltmasından ve daha zararlı alışkanlıklara zaman bırakmamasından ötürü uzun yaşamakta rol oynadığı bile ileri sürülmüştür.

Sizinle olan kısa söyleşimize pipo içmek için gereken bazı temel bilgileri vererek ve pipo ağacı olarak bilinen erica arborea’yı tanıtarak devam etmek istiyoruz. Şunu hemen kaydedelim ki, bu bilgiler yalnızca küçük bir rehber niteliğinde olup, pipo tecrübesini olduğu gibi yansıtamaz. Pipo ile tanışmak ve pipoyu psiko-sosyal, estetik ve felsefi boyutlarıyla tecrübe etmek her pipo içicisinin kendi piposu ile birlikte özel bir öykü yazmaya başlaması demektir. Her pipo içişte yazılmakta olan bu öykünün anlamını ancak benzer bir öyküyü yazmakta olanlar anlar… Bizim burada aktarabileceklerimiz ise, piponun geniş ve bitmeyen öyküsüne çok kısa bir ön hazırlıktan ibarettir.

Pipo satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar

Pipo satın alımında hem öznel hem de nesnel bazı hususlar rol oynamalıdır. Öznel olan hususlar şunlardır: Pipo, alıcının göz zevkini tatmin ettiği gibi, fiziksel yapısına da uyum sağlamalıdır. Nerelerde içileceğine bağlı olarak büyüklüğüne ve şekline karar verilmelidir. Nesnel olan hususlar ise, piponun hafif ve hasarsız olması, damarları, iç ve dış yapısındaki dengenin ve dizaynın sağlanması, düzgün delinmesi, filtre sistemi ve ağacın nefes almasını engellemeyen dış koruyucu malzemesi ile ilgilidir. Bunlara, her içimde ağacın gözeneklerinin su ile dolmasından ötürü piponun yedi gün kadar dinlenmesi gerektiği hatırlanırsa, en az yedi pipoya sahip olmanın daha sağlıklı ve keyifli bir pipo tecrübesine yol açacağı ilave edilmelidir.

Piponun yanı sıra, piponun bakım ve temizliği için gerekli olan kaşık, kazıyıcı, tütün kabı, pipo çantası, pipo koltuğu, pipo çakmağı ve filtre gibi şeyleri alıp kullanmak rahat bir içim sağlayacağı gibi, piponun ömrünü de uzatacaktır.

Pipo içerken dikkat edilmesi gereken hususlar

Öncelikle kaliteli tütünler tercih edilmelidir. Piponun ilk kez kullanımında iç hazneye bal sürmek hem tütünde hoş bir kokunun hem de haznede karbon tabakasının (cake) daha hızlı oluşumuna yol açar. Piponun ilk 10-15 kullanımında tütünü haznenin yarısına kadar doldurmak, daha sonra bu miktarı artırmak piponun çatlamasını önleyici bir tedbirdir. Tütün ne çok sıkı ne de çok gevşek biçimde doldurulmalıdır. Daire çizerek yapılan ilk yakıştan sonra kabaran tütün kaşıkla hafifçe bastırılmalı, şayet köz sönmüşse, tütün tekrar yakılmalıdır.

İlk yakıştan sonra tütünün merkezinde açılacak hava deliği, közün haznenin ortasında oluşmasına yol açar ve böylece hazne içinde sıcaklık-soğukluk dengesini koruyarak su oluşumunu önler. Ritmik ve rahat bir nefesle pipo içimine devam edilmeli ve duman asla ciğere çekilmemelidir. Pipo içiminde asıl olan dumanı boğazdan geri çevirmektir.

Daha az riskli ve rahat bir içim elde etmek için lüle taşı ızgaraları kullanmak uygundur. Lüle taşı ızgaralar aynı zamanda tütünde önemli bir tasarruf sağlayarak, ekonomik katkıda da bulunurlar. Pipo literatürüne “balsa sistem” olarak geçmiş olan Afrika kökenli ağaç veya kömür filtreli pipoları kullanmak tütünün aromasının korunmasında ve daha serin bir dumanın oluşumunda oldukça etkilidir. İçim esnasında ve sonunda haznede oluşan külleri dökerken, pipo sert cisimlere vurulmamalı, bunun yerine özel mantarlı pipo küllükleri tercih edilmelidir.

Piponun bakımı ve korunması

Pipo içimi bittikten sonra haznenin içi tümüyle boşaltılarak temizlenmeli ve bu esnada hazneye hasar verilmemelidir. Pamuklu pipo temizleyicisiyle ebonit ağızlığın içi kurulanmalı ve ağızlık, pipo tamamen soğumadan yerinden oynatılmamalıdır. Yaklaşık bir saat süren tam soğuma sonrasında ebonit ağızlık çıkarılarak piponun hava deliği ve filtre temizlenmelidir. Haznenin içindeki kurum (cake)’un kalınlığı 1 mm’yi geçtiği zaman yalnızca fazlalık olan kısım kazınmalıdır.

Pipoda zamanla meydana gelebilecek ciddi hasarların giderilmesi için pipo ustalarına baş vurmak gereklidir. Bilinçsizce yapılacak hasar tamiratı daha büyük hasarlara yol açabilir. Pipo, kolonya, alkol ve sıcak su ile temizlenmemeli; direkt güneş ve spot ışınlarından uzak tutulmalıdır.

Pipo Ağacı (Erica Arborea)’nın kısa tarihi

Tarihi seyri içinde pipo, kil, lüle taşı, gül kökü, zeytin ağacı ve porselen gibi çeşitli materyallerden ve çeşitli şekillerde yapıla gelmiştir. Günümüzde pipo üretiminde en yaygın ve en elverişli materyal olarak gül kökünün (İng. Briar; Fr. Bruyere), gerçekte bilinen gül ile ilgisi yoktur. Bu isim Akdeniz kıyılarında (Yunanistan, İtalya, Korsika, Cezayir, Fas ve muhtemelen Arnavutluk) yetişmekte olan özel bir fundalığın köküne (Erica Arborea) işaretle kullanılmaktadır. Erica Arborea’nın tam olarak pipo sektörü tarafından kullanılmaya başlanması 1855-1860 yılları arasında gerçekleşmiştir. Erica’yı, 1825 yılında Saint Claude’da pipo atölyesini kuran ve materyal olarak daha ziyade kili kullanan François Comoy’un oğlunun 1848 yılında aktif olarak kullanmaya başladığı bilinmektedir.

Gövdesi daha ziyade bir çalıyı andıran Erica Arborea’nın kökünün uzunluğu 400 metreyi aşabilmektedir. Oldukça sert ve gözenekli olan bu kökün nefes alıp verebilmesi, üzerindeki ağacın ölmesine rağmen, yıllar boyu yer altında sağlam kalabilmesini mümkün kılar. En azından 40 yıllık bir geçmişi olan gül kökünden pipo yapılabilir. Yarım kilodan biraz fazla ağırlıktaki bir gül kökünün oluşumu 10-12 yılı almaktadır.

Yer altından çıkarılması oldukça zahmetli olan gül kökü, uzmanları tarafından uygun parçalara ayrıldıktan sonra en az 24 saat sıcak suda kaynatılarak içindeki acı suyun ve bir takım artık maddelerin dışarıya çıkması sağlanır. Daha sonra dinlenmesi ve kuruması için özel hazırlanmış odalarda en az iki yıl bekletilir. Her ne kadar, fırınlarda hızlı kurumaya tabi tutularak bu süre kısaltılmaya çalışılsa da, gül kökünün uzun süre dinlenmesi ve kuruması daha güzel bir içim için en elverişli yoldur. Yeterince kurumuş ve artık çatlama imkanı kalmamış olan gül kökü, kalitesi, damarlarının şekli ve kesilen parçanın büyüklüğüne göre farklı kategorilere ayrıldıktan sonra pipo ustaları tarafından işlenmeye başlanır.


SONUÇ…

Değerli Pipo Severler,

Piponun tarihi seyrine kendi ölçüsünde katkıda bulunarak sizlerin zevk ve estetik tecrübe alanınızın genişlemesine yardımcı olmak bizlerin temel amaçları arasındadır. Sizleri sözün bittiği ve pipo tecrübesinin başladığı yere götürerek kendi öykünüzü yazmak üzere piponuzla baş başa bırakmak istiyoruz. Piponun haz ve kalitesinin konuştuğu yerde pipo ustasının söz söylemesine hacet yoktur. Keyifli içimler diliyoruz. Kalın sağlıcakla…

Doç. Dr. Burhanettin TATAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder